Borsada geleneksel sonbahar düzeltmesi mi geliyor?

30.10.2014 17:34

Merhabalar tekrar… Bir önceki analizimi kısaca hatırlayalım isterseniz… “76 bin 500 seviyesinin geçilmesi endekste 79 bin  - 79 bin 500 seviyelerinin hedeflenmesini sağladı. Ancak bu seviyenin üzerine çıkılması için özellikle dolar / TL tarafının aşağı yönlü bir seyir izlemesi şart. Yine de tekrar edelim; şu an için bir olumsuzluk görünmüyor gibi. Ancak borsanın daha üst seviyeleri sağlıklı bir şekilde görebilmesi için yeni hikaye desteğine ihtiyacı var. Şu anki durumu ise bu hikaye desteğinden uzak görünüyor.”

Mehmet ÇOBAN / www.anapara.com
twitter.com/MCobanAnaliz




Aslında son analizimizden bu yana geçen sürede borsada çok fazla bir değişiklik yok. Hemen hemen beklentimiz dahilindeki hareket sürüyor. Bu dönemde şüphesiz en önemli gelişme FED’in parasal genişlemeye son vermesi oldu. FED, tahvil alım programını sona erdirdi. Bu açıklama beklentiler doğrultusunda geldi. Açıklamada biraz daha dikkat kesildiğimiz konu ise faiz oranlarının akıbeti ile ilgili bölüm oldu. FED faiz oranlarının kaydedeğer bir süre daha düşük tutma taahhüdünde yeniledi. Aslında bu piyasaları asıl etkileyecek cümle buydu. Peki piyasalar buna nasıl tepki verdi?İlk tepki dolardan geldi. Karar sonrası sonrası dolar uluslararası piyasalarda değer kazanmaya başladı. Bunun tersi olarak altın fiyatlarında ise bir düşüş gözlendi. ABD borsaları ise ilk aşamada negatif bir seyir izledi.

Lakin Bunların hepsi 1 gün sürdü. 24 saat geçtikten sonra piyasalar tekrar eski haline kısmen de olsa döndü. Yani FED konusunda piyasada ne bir matem var ne de bir bayram havası. Ve şimdi… Denge tekrar sağlandı, tamam… Ancak belirgin bir karasızlık olduğu da aşikar. Bunun yanında az da olsa bir burukluk hakim. 

Peki bundan sonra? Piyasa artık faiz artırımının çok uzak olmadığı görüyor. Bunun kaba tabiri ile burukluğu ve sıkıntısı önümüzdeki dönemde piyasalar üzerinde mutlaka olacaktır. Bu cümle önemli…

Gelelim teknik görünüme. Sıkışan bir endeks izliyoruz yaklaşık 4 işlem gününde de. Sıkışma 79 bin – 80 bin bandında… Bir süredir hatırlarsanız beklentilerin endeksi 79 bin 500 seviyesinin üzerine taşıyacağını, ancak hikayesiz borsanın bu seviyenin üzerinde kalıcı olmasının zor olduğunu altını çiziyorduk. Endeksin bu seyri beklentilerimizi kısmen de olsa karşıladı. 79 bin 500 seviyesi üzerinde en azından seanslık kalınsa bile burası kuvvetlenemiyor. Yukarı denemelerde ise tedirgin borsada satış fırsatı olarak değerlendiriliyor. Bu iki basit anekdot önemli…


Sonuç olarak;Başta da belirttiğimiz gibi borsada bir burukluk hakim. Bu burukluk endeksin 80 bin seviyesini aşmasına engel oluyor. Teknik analizde sıkça kullandığımız MACD indikatörü ufak da olsa sinyaller üretmeye başladı. Buna genel görünümü de eklersek endeks açısından bir miktar aşağı yönlü riskin arttığını söylemek yanlış olmaz gibi. Bu durum Kasım ayının içinde geleneksel sonbahar düzeltmesinin yaşanma riskinin yüksek olduğunu gösteriyor. Bu sebeple biraz daha destek noktalarına dikkat etmekte fayda var. Endekste 79 bin 500 seviyesi hala kritik ve önemini koruyor. Hacimli gecelik kapanışlar endeksi bir miktar daha yukarı taşıyabilir. Aksi durumda endekste güç kaybına dikkat. Yukarıdaki olumsuzluklarla birleşirse 78 bin  - 77 bin 682 – 77 bin 401 seviyeleri ara destek noktaları olmak üzere 76 bin 546 ana destek noktasına doğru bir geri çekilme hareketi görülebilir. Bu noktaya (76 bin 546) özellikle dikkat! Düzeltme bazında bu seviyelere kadar olan geri çekilmeler normal karşılanabilir. Burayı stop-loss olarak kullanmakta fayda var. Özetlersek; endeks üzerindeki buruklukla birlikte baskı var. Aşağı yönlü riskin biraz daha arttığı bir dönemdeyiz…


Hayata dair küçük bir not;hatırlarsanız belki eskiden aracı kurumların seans odaları kurum müşterileri tarafından doldurulurdu. Seansın başlangıcından sonuna kadar seans odasında kalır yatırım kararlarını ona göre verirlerdi. Ben de ekonomi muhabirliği yaptığım o dönemlerde en az haftada bir günümü seans odalarında geçirirdim. İnanın oradan alacağınız sinyaller borsanın olası seyri konusunda ciddi ipuçları verirdi. Örneğin birkaç seans odasında yatırımcılar arasında ‘satsak mı artık?’ söylemi ağırlık kazandığında borsanın gerileme ihtimali oldukça yüksek olurdu. Şimdi durum biraz farklı. Artık çok kalabalık seans odaları yok. Bu tür yararlı konuşmalar da olmuyor doğal olarak. Benzer konuşmaları ben berberlerde duyuyorum artık. Genelde siyaset konuşuluyor. Geçen gün gittiğimde berberde bu sefer ekonomiydi. Konuşmalara hiç katılmadan dinledim. Dikkatimi çeken konu uzun süre sonra ilk defa ‘kriz’ kelimesini duymam oldu. Konuşan kişiler bunu konut kredilerine bağladı. Belki ABD’de çıkan mortgage krizinden yola çıktılar. Ancak bir söylemi dikkat çekiyordu. Yıllık gelirinin üzerinde kredi verilmiş bir arkadaşına. Çok var böyle diyor. Kişisel kanaatim böyle bir durumun olmadığı yönünde. En azından bankaların artık böyle bir yola gitmeyeceği yönünde ya da umudunda. Olmamalı değil mi?

Bol kazançlar…