Seçim harcamaları tavan yapıyor

21.04.2015 09:41

Merkezi yönetim bütçesi mart ayında 6.8 milyar TL açık verdi. Şimdiye kadar genellikle fazla veren faiz dışı denge mart ayında tutturulamadı. Belediyelerin borçlarının ertelenmesiyle azalan bütçe gelirleri, giderlerdeki artışın da devam etmesiyle mart ayında faiz dışı dengenin 0.7 milyar TL açık vermesine neden oldu. Yılın ilk çeyreğinde, harcamalardaki yıllık artış % 12 ile, 118.6 milyar TL’yi buldu. Özellikle, mart ayında %7.3 artış gösteren toplam bütçe harcamaları, 39.8 milyar liraya ulaştı. Harcamalardaki artışın seçimlere kadar devam edeceği anlaşılıyor. Zaten, Maliye Bakanı da dengelenmenin yılın ikinci yarısı olabileceğini söylüyor.

Personel harcaması patladı

Seçim nedeniyle yapılan yeni işe alımlar ve ücret artışları nedeniyle, personel giderlerinde % 11’lik artışla karşılaşıldı. Ayrıca, KİT’lere verilen borçlar 2014 Mart ayında 0.4 milyar TL iken, 2015 Mart ayında 1.9 milyar TL’ye ulaştı. Geçen yılın ilk üç ayında 1.5 milyar TL olan bütçe açığı, bu yılın ilk üç ayında 5.4 milyar TL’yi buldu.
2015’in ilk üç ayında, bütçe gelirleri % 8.5 artarken, giderler % 12 arttı. Yılın ilk çeyreğinde % 8.5 oranında artan bütçe gelirleri, % 8.7 olan enflasyon oranıyla uyumlu. Yani bütçe gelirlerimiz enflasyon kadar artarken, bütçe giderlerimiz enflasyonun çok üstünde bir artış gösteriyor. Ülkemizde ekonomik aktivitenin ve büyümenin yavaşladığı bu dönemi takiben, seçim sonrasında, giderek gelirlerin daha da azalması tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceğiz.

% 10 değer kaybının etkisi
 

Öte yandan, Türk Lirası’nın ABD Doları karşısındaki değer kaybının her kalıcı % 10’luk artışı, çekirdek enflasyona % 1 artış olarak yansıyor.
Yıl sonu enflasyon beklentileri şimdiden 30 baz puan yükseldi. Merkez Bankası’nın bir haftalık repo faizi beklentisi de üç ay sonrası için yaklaşık 25 baz puan arttı. On iki ay sonrasına ilişkin faiz beklentilerinde de, yaklaşık 50 baz puanlık artış görüldü. 2015 yılı büyüme beklentilerinde, % 3.3 seviyelerinden % 3 seviyelerine doğru gerileme var. Dünya Bankası da benzer beklenti oranını teyit ediyor.
Doğurganlık oranının artmasıyla, iş gücüne katılım oranı % 51.1 ile rekor seviyelere ulaştı. Seçim nedeniyle sağlanan geçici istihdam hacmi, işsizlik oranını ancak % 0.1 geriletebildi. İnşaat sektörü de iş yaratma konusunda ivme kaybetmeye devam ediyor. Yılbaşından beri, bu sektörde aylık 7 bin kişilik istihdam kaybı var.

Zor günler kapıda

Hem kur artışı, hem de parasal genişlemenin bir arada görüldüğü bu dönemin ardından, kurulacak yeni hükümeti oldukça güç ekonomik şartların beklediğini söyleyebiliriz. Rakamsal ve oransal olarak bakıldığında, seçim öncesi bir ekonomik bozulmayla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz.
Seçimden sonraki hükümetin, Merkez Bankası’nın alacağı parasal kararlarla yetinmeyip, ciddi ekonomik reformlar yapması gerekiyor. Bu durum da önümüzdeki dönemde kemerlerin daha da sıkılacağı, seçim rüşvetlerinin geri alınacağı, işsizliğin artacağı bir döneme gireceğimizi gösteriyor.