Önümüzdeki dönemde TL adına izlenmesi gereken gelişmeler

25.07.2016 14:17

Geçtiğimiz hafta yurt içerisinde yaşanan olaylar doğal olarak risk off modunun devreye girmesini beraberinde getirdi ve TL bazlı varlıklar üzerinde sert satışlar gözlendi. Tabii bu gelişmenin ardından gerek OHAL ilanı gerekse kredi derecelendirme kuruluşlarından yapılan negatif açıklamaların etkisi ile paritede 3.10 seviyesine doğru atakların hızlandığını gözlemlesek de yeni haftaya pozitif bir başlangıç yaptığımızı belirtelim. Peki, bu hava devam eder mi?

Öncelikle olaylar sonrası yaşanan fiyatlamalar panik halinde alınan kararlar olması dolayısıyla normal karşılanmalı. Bu sayede 3.10’a yaklaşan USD/TRY ve 82.500 seviyesinden 70.000’e gerileyen BİST100 endeksi Türkiye ekonomisini mi yansıtıyor? Biz böyle düşünmüyoruz. Türkiye ekonomisinde çarklar durdu mu? Hayır. Her ne kadar kredi akımı belirsizliğin yüksek olduğu dönemlerde görüldüğü gibi zayıflasa da durmuş değil. Yani aktarım mekanizması çalışmaya devam ediyor. Ekonomiye yönelik ani duruş riski ise yok denecek kadar az. Siyasi belirsizlik yaratacak bir durum da ortada yokken geçtiğimiz hafta görülen keskin satış dalgasının devam etme ihtimalini düşük görmekteyiz. Fakat yakından takip edilmesi gereken gelişmeleri de bilmek gerekiyor. İzlenmesi gereken gelişmeleri iki ana başlıkta toplamak gerekirse:

1.       Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye değerlendirmeleri önemle takip edilmeli. Bu noktada ilk atağı S&P yaptı ve bizce oldukça acele bir karar ile Türkiye’nin yabancı para cinsinden notunu düşürdü. S&P zaten Türkiye’yi yatırım yapılabilir ülke olarak görmeyen bir kuruluş. Dolayısıyla etkisinin çok derin olmasını beklemek yanlış olur. S&P kararı sonrası yaşanan satış baskısının daha çok Fitch ve Moody’s ‘e yönelik beklentilerden kaynaklığını söylemeliyiz. Bilindiği üzere darbe girişiminin ardından her iki derecelendirme kuruluşu da olası bir not indirimi için Türkiye’yi izlemeye aldıklarını belirtmişlerdi. 8 Moody’s böyle dönemlerde 30 – 90 gün arasında karar veriyor ) Bu iki kuruluştan birinin not indirimine gitmesi kısa vadede yurtiçi piyasalarda volatiliteyi artırabilir. Sonuçta Fitch ve Moody’s’e S&P gözü ile bakamıyoruz. Bu iki kuruluşun Türkiye’yi yatırım yapılabilir notta tutması ‘en az iki kuruluştan yatırım yapılabilir notuna sahip ülke’ kriterini arayan yabancı fonların ülkeye sıcak para akımını sağlamalarına olanak veriyor. Olası not kaybı bu fonların ülkeden çıkmasına neden olabilir. Fitch’in teknik ayarlamalar sonucu 23 ülke ile beraber Türkiye’nin de yerel para cinsinden notunu indirmesinin hafif ölçekli panik yaşanmasına neden olduğunu görmüştük. Fakat biz Türkiye’nin güçlü mali yapısı, siyasi istikrarı ve etkin finansal piyasalarına duyulan güven ile not indiriminin yanlış olacağını düşünüyoruz. Gerek Moody’s gerekse Fitch’in süreci doğru okuyarak negatif bir etkide bulunmayacaklarını fakat izlemeye devam edecekleri kanaati taşımaktayız.

2.       Yurt içerisinde yaşanan gelişmelere odaklanmamızın yanında yurtdışı kaynaklı haber akışını da önemle takip etmemiz gerekiyor. Bilindiği gibi 27 Temmuz tarihinde FED FOMC toplantı kararlarını açıklıyor. Piyasalarda ortak konsensüs faiz oranlarında değişikliğe gidilmeyeceği yönünde.  Fakat geçen hafta çıkan haber bir hayli dikkat çekiciydi. FED’e yakınlığı ile bilinen Hilsenrath, Temmuz FOMC’de faizlerin artırılmayacağını fakat FED’in şahin bir tutum sergileyerek faiz artırımı için Eylül ayını işaret edeceğini belirtmişti. Gelişmenin ardından ABD dolarında değerlenme hareketlerini görmüştük. Çarşamba akşamı bu gelişmelerin yaşanması küresel piyasalarda ABD doları lehine hareketleri tetiklemesi sonucu GOP’larda satışların hızlanmasına neden olabilir.

Teknik olarak USD/TRY paritesini incelemek gerekirse;

Kısa vadeli perspektifte 3.0400 seviyesine önem veriyoruz. Bu seviyenin altında kalıcılık sağlandığı sürece paritede TL lehine hareketlilik devam edebilir. Bu sayede ilk olarak 3.0120 – 3.0000 bölgesinin önemli olduğunu düşünüyoruz.

3.0120 = Darbe girişiminin ardından 2.8750 seviyesinden 3.0970 seviyesine yükseliş hareketinin FİBO %38.2 seviyesi… Bunun yanında 3.0000 desteğinin aşağı yönde geçilebilmesi durumunda ise 2.9860 seviyelerine kadar gevşeme görülebilirse de özellikle kredi derecelendirme kuruluşları ve FED kaynaklı belirsizlikler masada kaldığını sürece 3.0000 seviyesinin altında kısa vadeli bir kalıcılığın zor olduğunu düşünmekteyiz.

Bununla birlikte 3.0400 seviyesinin üzerinde fiyatlamaların oluşması TL üzerinde stresi yeniden artırabilir. Bu durumda 3.0750 – 3.0970 seviyelerinin yeniden hedef konumuna yerleşme ihtimali oluşacaksa da 3.10 üzerinde ki fiyatlamaların pariteyi 3.12 seviyelerine kadar taşıma ihtimalinin canlı kalacağını notlarımıza ekleyelim.

EREN CAN ÜMÜT
MEKSA YATIRIM ARAŞTIRMA UZMANI